Yoldaki taşlar

Aşılamayacak engel yoktur

DENEYIM

Selçuk DEMİR

12/25/20231 min oku

Günümüzde, yaşamın karmaşası içinde yürürken, adeta birer engel olarak karşımıza çıkan taşları atlamak, hayatın dinamiklerini keşfetme sürecimizin bir parçası olmuştur. Zaman içinde edindiğimiz deneyimler, bize bir tür içsel yetenek kazandırır; bir nevi "taşların üstünden atlamak" için gerekli olan bilgeliği ve cesareti. Bu yolculukta, karşımıza çıkan taşların yüksekliği zamanla değişir. İlk başlarda kolayca atlayabildiğimiz taşlar, ilerleyen zamanlarda daha büyük ve görünüşte atlaması zor olan engeller haline gelebilir. Ancak burada, öğrenme ve büyüme sürecimiz devreye girer. Bazen, önümüze çıkan taşın yüksekliği sizi ilk başta şaşırtabilir. Ancak sabır, azim ve öğrenme arzusuyla, bir zamanlar imkânsız gibi görünen engelleri aşmanın yollarını bulabiliriz. Her taş, bize bir şeyler öğretir ve her engel, kişisel gelişimimize katkıda bulunur. Bu hayat dersleriyle dolu yolculukta, taşların üstünden atlamak sadece fiziksel bir eylem değil, aynı zamanda içsel bir zenginleşme sürecidir. Zaman içinde öğrenilen bilgelik, güçlü bir içsel köprü oluşturur ve en yüksek taşları bile aşabileceğimizi bize hatırlatır. Unutulmamalıdır ki, bu yolculuk sadece hedeflere ulaşma süreci değil, aynı zamanda kendi iç dünyamızı keşfetme serüvenidir. Atlamamız gereken taşlar ne kadar yüksek olursa olsun, zaman içinde kazandığımız bilgi ve deneyimlerle, her engeli aşabileceğimizi ve yaşamın bize sunduğu güzellikleri keşfetmeye devam edebileceğimizi bilmek, bu serüveni daha da anlamlı kılar.