YAKAN KIŞ 2

Oğlan, içsel bir çekişmeyle baş başa kaldığı bugünlerde yine kızı düşünüyordu. Durumu fark ettiğinde dev ekran televizyonunda kıza odaklanmış, online eğitimleri bırakmış kızı seyreder olmuştu. Duygularının adını koymaya bir adım daha yaklaşmıştı ama kendisine bile itiraf edemediği bu sırrı nasıl kıza söyleyebilirdi.

Oğlan âşık olmaktan korkuyordu. Davranışları korktuğu şeyle yüz yüze geldiğini aşikâr kılsa da duygularının kontrolünü elinde tutmak istedi.

Bir gün, kızın gülüşüne odaklanarak, aşkın sıcak ama karmaşık dünyasına doğru bir adım atamaya karar verdi.

Kız, oğlanın içsel çatışmalarını bilmiyordu. Aslında, kızın kalbi başka birine aitti ve oğlanın hissettiği aşkın farkında değildi. Oğlan, kendi iç dünyasında yaşadığı çatışmanın ortasında, kızın kendisine duyduğu samimi dostluğunun yanı sıra, âşık olduğu kişinin başka bir kalp olduğunu fark etti.

Oğlan, kızın kalbini paylaştığı kişinin başkası olduğunu öğrendiğinde, içinde bir fırtına kopmuştu. Kızla olan dostluğunun aşka dönüşemeyeceğine inanmıştı artık. Fakat ilerleyen dakikalarda kızın sevdalandığı kişiden beklediği cevabın acımasız bir reddedişle sonuçlandığını duyması çok tuhaf hisler uyandırmıştı içinde. Aşkın karmaşıklığı ve acısıyla yüzleşmek, oğlanı duygusal bir derinlikte bıraktı. Lakin iyi biliyordu ki artık iki kırık kalp vardı. Bu duygusal fırtınanın ardında, yaralı ama güçlü bir şekilde yoluna devam etmeye kararlı iki insan vardı.

Oğlan, aşkın acı tatlarını içine çekerken, kızla olan ilişkisinin sadece bir hayal olduğunu fark etti. Kalbindeki korkuların ötesine geçmeye cesaret eden oğlan, aşkın zorlu yollarını keşfetmişti. Ancak gerçekler, bazen içsel bir sarsıntıya ve acıya neden olabilir. Başka bir kalbin gölgesi altında kalan oğlanın kalbi, aşkın tuhaf ve çoğu zaman acı dolu dansının bir parçası olmuştu.

Aklındaki sorular giderek karmaşıklaşıyordu oğlanın. Dostluklarının zedelenmesi pahasına duygularını paylaşmalı mı? Yoksa hayal kırıklıklarını cebine koyup o kalpten uzaklaşmalı mı?